-->

24 Mayıs 2016 Salı

Bir Doğum Hikayesi : Eyşan Geldi Hoşgeldi



Bundan 2 sene önce ilk annelik heyecanı ile yazdığım doğum hikayem ile birazdan okuyacaklarınız o kadar farklı ki... Bu sürecin bir rutini, bir düzeni daha doğrusu kalıbı yok yok yok.... 

Uzun zamandır yazmak istiyor fakat yazamıyordum ki tam da şuanda, çocukların hepsi saat 21.00 itibariyle uyumuş mis kokulu, benim için dünyanın en güzel manzarasına sahip balkonumda oturmuş, hava yeni yeni kararmış kahvemi içerken birden yazmak, doğum gününün bendeki anısını sevgili Eyşan'ıma bırakmak istedim. 


Sergen'e hamileliğimde doğum iznine 32.haftada ayrılmış,kitaplar okumuş, bol bol yürüyüş ve hamile pilatesi yapmıştım. Bunca harekete 22 kilo almıştım o ayrı. Neyse konumuz bu değil. O kadar boş geçirdiğim zaman vardı ki 38+5'de doğuran bir anne olarak evde oturmaktan dolayı çok sıkıldığımı hatırlıyorum.

Fakat bu sefer işler hiç öyle olmadı. Hava soğuk bahanesi ile yürüyüş yapmadım. Zamanım yok diye pilates yapmadım, kitap okumak pek mümkün olmadı. Doğum iznine 37.haftada ayrıldım ve 4 gün sonra da doğum yaptım. 


Sevgili doktorum beni daha 8.ayın başındayken "Erken gelebilir. Mutlaka dinlen. Gerekirse rapor yazarım" şeklinde beni uyarmıştı.  Fakat ben nasılsa ofis işi yapıyorum, oturuyorum demiş ve raporu elimin tersiyle itmiştim. Hani 2. hamilelik, hani ben tecrübeliyim ya neyse... 



Doğum izni başlayıp doğurduğum geceye kadar bir dakika dinlenmedim.Yapılacaklar, alınacaklar, toplanacaklar derken biraz fazla yorulduğumu hissediyordum. Sanki doğum yapmayacakmışım gibi  ertesi günün programını yapıyor, gündüz sevdiklerim ile kahvaltı yapacak, akşamında ise Sergen'i eve bırakarak arkadaşımın doğum günü yemeği için Asmalımescit'e kutlamalara katılmayı planlıyordum.Ne plan yapmışım ama değil mi?


Akşam saatlerinde  Sergen'in bakıcısı evden ayrılmıştı ki akşam yemeği sırasında  hafif sancılar hissetmeye başladım. 30-40 dk'da bir geliyordu. Pek aldırmadım. Yemek sonrası Sergen ile boya yaptık, arabalar ile oynadık, boya sonrasında ayakları elleri boyandığı için banyo yapmak istedi. Bir güzel banyo yaptırdım, giydirdim derken ardından uyku için kitap okumaya başlamıştık ki sancılarım 15-20 dk aralıklar ile çok daha şiddetli gelmeye başlamıştı. 


Neyse ki Sergen çok hızlı uykuya daldı. Öncesinde kendimi iyi hissetmiyorum diyerek Necati'yi aramıştım. Tanıyanların tahmin edeceği gibi 10 dakika olan iş&ev uzaklığında Necati'nin gelmesi 1 saati geçince yeniden aramak zorunda kaldım. Sonradan öğrendim ki o akşam Beşiktaş'ın maçı varmış. 



Sergen'i bakıcısına bırakarak evden çıktık, fakat sancılar çok hızlanmıştı. Saat 23.40 gibi hastanede, nöbetçi doktor NTS'ye bağlamış sancı sıklıklarını kontrol ediyordu biraz düzensiz olduğu için beni eve gönderebileceğinden bahsetti ki sancılarım cok şiddetli olduğundan dolayı biz doktoru aramasını rica ettik. O andan sonra herşey çok hızlı gelişti. 



Odaya çıkana kadar sancılarım hızlandı, şiddeti daha da arttı. Hatta hiç durmadı. Doğumu geciktirmek için hemşire bir yandan serum takmaya çalışıyordu. Onlar beni yatmaya zorluyordu, ben ise sancının şiddetinden ayakta durup, yatağa yaslanarak sancının şiddetini azaltmaya çalışıyordum. Bir ara midemin bulandığını ve kustuğumu hatırlıyorum. Hemşireler o kadar şaşkındı ki açılmanın 9 cm olduğunu bana arkasını dönerek şaşkın bir surat ifadesi ile doktora söylediğini hatırlıyorum. Ardından yatak ile birlikte  çok hızlı  doğumhaneye aldılar. İşte o an çok korktum. Ters giden bir şeyler var sandım. İlk doğumum böyle değildi ki benim, yürüyerek gitmiştim, doğumhaneye. Kimin cevap verdiğini anımsamıyorum, fakat herşeyin yolunda olduğunu sadece çok hızlı açılma olduğunu söylediler.



Hastane odasından çıkıp, doğumhaneye giriş yaptıysan ve herşey normal seyrinde gidiyorsa,  zamanı gelmiş demektir. Size resmi şöyle anlatabilirim. Senin yerin bellidir, tam  merkez.  Karşında doktorun. sağ yanında serumu, NTS'yi  kontrol eden, hatta gerektiğinde elini tutan bir hemşire bulunur. Sol yanında doğuma girdiyse eşin,en güzel anları yakalamak için bekleyen doğum fotoğrafçın olur. Yine karşında doktorunun arkasında bir an önce doğum yapmanı bekleyen, bebeği hemen hafiften suya tutup, sarıp sarmalamak için bekleyen bir ekip bulunur ki ardından o güzel gülümseyişleri ile bebeğini kucağına verirler. Sen öpüp koklarken bir yandan fotoğraflar çekilir ve sonrasında kontrollerin yapılması için hop, bebeği alırlar ve cam arkasından en güzel ilk saat pozlarını verir sevdiklerine. 



O an  tüm bunlar olurken ben neler mi hissettim? 

Sergen'in doğurabilmek için 10 cm açılma tamamlansın diye  12 saat sancı çekmiş biri olarak, kızımı doğururken bu sefer gerçekten bir avazda doğurmak istiyorum diye dua etmiştim de doğrusu 10 cm'in  2 saate açılmasını da beklemiyordum. Bu kadar hızlı olması beni çok korkuttu. Korkumu tetikleyen çok fazla sebep vardı.Bunların başında hamilelik süresince yapılan detaylı tarama, ikili testlerde sonuçların çok riskli çıkması, hatta ve hatta her iki doktorumun da  Harmony testi yapmak istemesi ki ben testin yapılmasını olumsuz bir karar vermemek adına hiçbir zaman istemedim ve Allah'dan geleni, bebeğimi kabul ediyorum diyerek hamilelik sürecime devam ettim. Ardından doktorumun 35. haftada bebek 2.900 kg istirahat et, dinlen, kilo alması gerekiyor  demesine rağmen, 37.haftada bebek hala aynı kiloda kalınca eh bir de süreç çok hızlı ilerleyince çok kortum. Ama bir an geliyor yapabilirim diyorsun, herşeyi oluruna bırakıyorsun, inanıyorsun, bir güç sana ne yapman gerektiğini bilmesende gösteriyor, doğanın kanunu gibi, ne bilim her gün aynı şeyi yapıyor gibi, o an çok normalmiş, olağanmış gibi,  nefes almak gibi... Sonra bebeğimi kucağına aldıktan  sonra bir bakıyorum tüm o sancılar unutulmuş, bir ferahlama, rahatlama, sakinliğe dönme hissi, kolay değil, tüm sistemim yeniden canlandı, vücudumun her bir noktası, kaslarım, hücrelerim çalıştı, bacaklarımda, vücudumda titremeler, biraz üşüyorum, deli gibi mutluyum ama ağlıyorum... Hatta yıllar sonra bile o andan bahsettiğimde yine ağlıyor olacağım, bundan eminim.... 

Teşekkürler çocuklarım... 
















1 yorum:

  1. Tecrübeli ve referanslı bebek bakıcısı çocuk bakıcısı hasta ve yaşlı bakıcısı hemşire arayan aileler , bakıcı arayan aileleri,bakıcıslık işi arayan bakıcıları ve danışmanlık firmalarını bir araya getiren Türkiye'nin en büyük bakıcı ilan sitesine hepiniz davetlisiniz
    http://www.bakiciilan.net/

    YanıtlaSil